Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Hristiyan Birlik Partileri (CDU) başbakan adayı Friedrich Merz, 23 Şubat’taki genel seçimler öncesinde ülkenin en çok izlenen televizyon kanallarından ARD ve ZDF’de karşı karşıya geldi.
“Televizyon Düellosu” olarak adlandırılan tartışma programında göç politikaları, ekonomi, dış ilişkiler ve savunma harcamaları gibi başlıca konular ele alındı. Tartışma, adayların birbirlerine yönelttiği sert suçlamalarla zaman zaman hararetli bir hal aldı.
MÜNAZARADA AFD’NİN HAYALETİ
Göç politikaları, münazaranın en fazla gerilim yaratan başlığı oldu. Scholz, Merz’i Federal Meclis’te aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ile örtülü bir işbirliği yaparak göç yasalarını değiştirmeye çalışmakla suçladı.
“Bu tür girişimler, cehennemin kapılarını açmaktır,” diyen Scholz, Almanya’nın göçmenleri dışlayan bir politikaya yönelmemesi gerektiğini vurguladı.
Merz ise mevcut hükümetin sınır güvenliği konusunda başarısız olduğunu belirterek, göçmen girişlerinin sıkı denetim altına alınması gerektiğini savundu.
Merz, “1993’te Anayasa değişti, o zaman nasıl yapılabiliyorsa şimdi de yapabiliriz,” diyerek sınırdan geri çevirme uygulamalarının hukuki dayanağının olduğunun altını çizdi. Scholz ise bunun Avrupa hukuku ile çeliştiğini söyledi.
NÜKLEER ENERJİ Mİ?
Ekonomi ve sanayi politikaları da tartışmanın ana başlıklarından biri oldu. Merz, Almanya’nın sanayi yatırımlarını kaybettiğini ve üretim tesislerinin yurt dışına taşındığını öne sürdü.
CDU adayı, “Almanya, ekonomik gücünü kaybediyor. Hükümet, yatırımcıları burada tutmak için hiçbir şey yapmıyor,” diye konuştu.
Scholz ise pandemi ve küresel krizlerin ekonomiye etkisini hatırlatarak, hükümetin sanayiye yönelik teşvik paketleriyle toparlanma sürecini hızlandırdığını söyledi.
Tartışma, Almanya’nın enerji politikalarına kayınca Merz, “Enerji krizinin ortasında üç çalışır durumdaki nükleer santrali neden kapattınız?” sorusunu yöneltti.
Scholz ise buna karşılık olarak, Almanya’nın uzun vadede yenilenebilir enerjiye yatırım yapması gerektiğini belirterek, nükleer enerjinin sürdürülebilir bir çözüm olmadığını ifade etti.
ODADAKİ TRUMP SORUNU
Dış politika başlığında Ukrayna savaşı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesi ihtimali ele alındı. Scholz, Avrupa’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin devam etmesi gerektiğini belirtirken, Merz yeni ABD yönetiminin izleyeceği politikaları bekleyip görmenin daha doğru olacağını söyledi.
Merz, “Trump’ın dönüşü, Avrupa için büyük bir belirsizlik yaratıyor. NATO’nun geleceği ve ABD’nin Avrupa ile ilişkileri netleşmeden büyük taahhütlerde bulunmak doğru olmaz,” sözleriyle Avrupa’nın kendi savunmasını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Scholz ise transatlantik iş birliğinin önemine dikkat çekerek, NATO içindeki uyumun korunmasının şart olduğunu dile getirdi.
Savunma harcamaları da tartışmanın öne çıkan konularından biri oldu. NATO’nun, üye ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYH) en az yüzde 2’sini savunmaya ayırma hedefini hatırlatan Merz, Almanya’nın bu hedefe tam olarak ulaşamadığını ve daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirtti.
Scholz ise mevcut savunma bütçesinin artırılmasına yönelik planların zaten uygulamaya konduğunu ancak Merz’in önerdiği kadar büyük bir artışın finansmanının mümkün olamayabileceğini belirtti.
Scholz, “Savunmaya daha fazla bütçe ayırmak önemli ancak bunun maliyetini kim karşılayacak?” sorusuyla Merz’i gerçekçi olmayan vaatlerde bulunmakla suçladı.
KİM KAZANDI?
‘Televizyon Düellosu’, izleyiciler arasında net bir kazanan ortaya koymadı. Yapılan anketlere göre, izleyicilerin yüzde 37’si Scholz’un daha iyi performans gösterdiğini düşünürken, yüzde 34’ü Merz’in üstün olduğunu belirtti.
Tartışma, genel olarak seçmenlerin siyasi tercihlerinde büyük bir değişiklik yaratmadı ancak her iki aday da seçime yönelik pozisyonlarını netleştirmiş oldu.
