Bizim faiz düşmanlığımız Hz. Adem’den beridir

Faiz ve Ekonomi İlişkisi Üzerine Düşünceler

Dün Yeni Şafak gazetesinin yayınladığı “Faiz arttı, döviz yükseldi, enflasyon azdı, üretim düştü, sanayi duruyor” manşeti, pek çok kişinin dikkatini çekti. Bu durum karşısında, faiz ve ekonomi ilişkisine dair düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Faize ve faizli ekonomiye karşı olan tutumumuzun temelinde, inancımızın yattığını belirtmeliyim. Faiz konusunda Hz. Adem’den günümüze olan haramlık algımız, asırlardır devam etmektedir. Bu nedenle faize karşı olan tutumumuz, ölüm kalım meselesi olarak değerlendirilmektedir.

Faizli ekonominin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en büyük sorun olduğuna şüphe yok. Bu inancımı ekonomik bilgimden değil, Allah’ın faizi haram kılmasına olan inancımdan alıyorum.

Günümüzde faizin tanımının gözden geçirilmesi ve genişletilmesi gerektiğine inanıyorum. Para üzerinden kazanç elde etme kavramının faiz olarak ele alınması, ekonomik sistemimizi sorgulamamızı gerektiriyor.

Finans ekonomisinin, sadece zenginleri daha da zenginleştiren bir sistem olduğunu düşünüyorum. Bu durum, küçük esnafın, asgari ücretle çalışanların ve KOBİ’lerin güç durumda kalmasına neden olmaktadır.

Ülkemizde dayanışma ekonomisi ve yüksek katma değerli teknoloji ekonomisi gibi meseleler geri planda kalırken, paradan para kazanma ekonomisinin öne çıktığını görüyoruz. Ancak bu durum, ekonomide gerçek anlamda bir ilerleme sağlamamaktadır.

Faiz karşıtlığının, ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması için önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Geçmişte faizli sistemin yok edilmesi konusunda atılan adımların, yanlış fikirler nedeniyle durdurulduğunu görmek üzücüdür.

Sonuç olarak, faizin Rabbimiz tarafından yasaklanmış olması boşuna değildir. Güçlü olmaktan ziyade haklı olmanın önemine inanıyorum. Faiz karşıtlığı, asırlardır devam eden bir duruştur ve bizi haklı kılar.

Yeni Şafak’ın manşetiyle vurgulanan ekonomik sorunların üstesinden gelmek için faizli ekonomiye karşı çıkmalı ve alternatif çözümler aramalıyız. “Bir başka dünya mümkün, bir başka Türkiye mümkün” inancıyla hareket etmeye devam etmeliyiz.

Related Posts

BYD, 380 bin liraya araba satınca hükümet müdahale etti

Çinli elektrikli araç üreticileri, BYD ve Xiaomi gibi devlerin öncülüğünde başlatılan agresif fiyat rekabete Çin hükümeti müdahil oldu. Çin hükümeti, haftanın başında aralarında BYD Co.’nun da bulunduğu büyük elektrikli araç (EV) şirketleri ile …

Borsa İstanbul’da bir hisseye kredili işlem yasağı getirildi

Borsa İstanbul, Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında Adese GYO paylarına 9 Temmuz 2025’e kadar kredili işlem yasağı getirdi.

Spot piyasada elektrik fiyatları (4.6.2025)

Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bugün düne göre yüzde 52,8 azalarak 631 milyon 287 bin 607 lira oldu. Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı, yarın için en yüksek saat 20.00’de 3 bin …

Bayramda çalışanlar için kritik uyarı: Hak ettiğiniz ücreti eksik almayın!

Bayramda işçi çalıştırmak yasal mı? Mesai ücreti nasıl hesaplanır? Arife günü çalışma fazla mesai sayılır mı? Hafta tatili ve bayram çakışırsa hangi ücret geçerli olur? İşte ayrıntılar…

Elektronik defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi uzatıldı

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), elektronik defterlerin (e-defter) oluşturulma ve imzalanma süresi ile e-defter ve berat dosyalarının yüklenme süresinin uzatıldığını bildirdi.

Yunanistan, Sırbistan, Azerbaycan, İsveç, Portekiz, İsviçre, BAE ve Avusturya’nın nüfusunu geçti: İşsizlik rekoru

Türkiye’de geniş tanımlı işsiz sayısı birçok ülkenin nüfusunu geçti. AB’de ortalama işsizlik oranı yüzde 11.6, Türkiye’de ise geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 32.2’ye ulaştı.